Evet ilk yazımla geldim. Hadi bakalım başlayalım.
Yazılım sektörünün Türkiye’deki genel sorunlarını bir kaç yazı dizisinde elimden geldiğince paylaşacağım. Bu sorunlardan biri de her şeyi bilen yazılımcı.
Özellikle pandemi döneminde artan 3 ayda yazılımcı yapıyoruz furyasının da etkisiyle şuan piyasanın doygunluğa ulaştığı hepimizin kabul edeceği bir gerçek diye düşünüyorum. Burada ki 3 ayda yazılımcı yapıyoruzların çok büyük bir kısmı aslında yazılımcı olamadı ama buradan istihdam edilen birçok personeli firmaları farkettiğinde bir mentör atayarak gelişimini destekleme yoluna gitti. Bu sayede aslında temel algoritmik bilgisi olan kişileri firmalar daha düşük bir fiyat ile kendileri istediği alanda eğitme yoluna gittiler. Pandemi döneminde artan dijital işlerin pandeminin sonuna doğru bir bir çökmeye başlaması sonrası, çöken firmalardan birçok kalifiye eleman maalesef boşta kaldı.
İşte sorunlar tam olarak burada başladı. İlan sayılarının yetersizliği veyahutta kalifiye insanların ücret beklentisi ile işler uyuşmamaya başladı. Bazı firmalarında işine geldi diyebiliriz. Firmalar ilan açtığında başvuru sayısını ve başvuran kişilerin yetkinliği görünce insanları birbirine kırdırdı aslında. Aaaaa dedi İK yetkilisi ulan şunun talebi şu kadar ama diğerinin şu kadar ama yaşı genç aslında buna açtığımız backend ilanı dışında birde front teklifi etsem kabul ederse bunu alsam bende patronlarım gözüne girsem havası yayıldı birden. Yavaş yavaş bu tüm alanlarda ilerledi. Php yazsın ama .net core da yazsın. Backend olsun ama vue.js de ileri seviye proje geliştirsin. Mysql kullansın ama Mssql de kullanabilsin derken her şey birbirine girdi.
İşte bundan sonra benim piyasada kişisel olarak sevmediğim meslektaşlarım türedi. Herşeyi yaparız öğreniriz abiciler. Madem öyle istiyor firmalar ben herşeyi öğreneyim o zaman diyen meslektaşlarım. Adam backend de php yazıyor, ama isterse .net core yazıyor, devops desen var, veritabanları desen alayıyla çalıştım diyor. Tamam güzel kardeşim sen süpersin bu konuda ciddiyim. Bu tip insanlar süper insanlar ama kendileri bir yerlere tutunmak için piyasayı değiştiriyor. İnsanlar çalıştıkları yerlerde emekleri karşılığında maaşlarını alırlar. Bir insan kişisel olarak kendisini istediği kadar değiştirebilir. Ama kendi kafasına göre bir işin yetkinliğini belirleyemez. Farkında değiller ama bundan sonraki hayatları ve çalıştıkları firmaların bundan sonraki ilanlarını etkiliyorlar.
Aslında bu konuyla ilgili daha konuşmak istiyorum. Ama biraz yoğun bir dönemden geçiyorum. Kafamı çok toplayamadığım ve cümlelerimi tam kuramadığım bir zaman olsa bu yazıyı ilk paylaşımım olarak yapmak istiyorum. Genel teması zaten anlaşıldı diye düşünüyorum.
Her Şeyi Bilen Değil, Hakkını Veren Lazım!
Bir yanıt yazın